Filiz, 16 Kasım 1980'de akrep burcunun tüm vasıflarını taşıyarak Sivas'da dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini burada tamamlayan sanatçı, lise öğrenimini İstanbul'da tamamladıktan sonra akademik kariyerini beş yıl sürecek Prof. Jiray Arslanyan'dan aldığı Klasik Batı Müziği Şan dersiyle devam ettirdi.
1997 yılından beri söz ve müziği kendine ait 200’e yakın eser yaratan sanatçı. Bu eserlerinden derlediği repertuarlarla oluşturduğu "Bende Gizlisin" adlı ilk albümünü Aralık 2004'de piyasaya sundu.
(Kaynak: www.haydi.net - 27.07.2007)
Köfteciydi şarkıcı oldu!
Yıllardır müzik dünyasında kendini kanıtlama savaşı veren Filiz, abisinin de desteğiyle ilk albümü ‘Bende Gizlisin’i piyasaya sürdü. Başarılı yorumu kadar çarpıcı görüntüsüyle de dikkatleri çeken şarkıcı, Selim Çaldıran’ın yönetmen ve aranjör olarak imza attığı bu çalışmadan çok umutlu.
Pek çok ünlü gibi hayatında ilginç bir de hikaye bulunan Filiz, kendi iş yeri Yeşilköy köftecisinde müşterilerine hizmet verdiği sırada, müzik derslerine başladı. Ağabeyi, müzik konusunda destek verince, albüm çıkarmak için çalışmalara başlayan Filiz, Yaygara Prodüksiyon şirketi tarafından ‘Bende Gizlisin’ adlı ilk albümünü piyasaya sürdü.
(Kaynak:
hurarsiv.hurriyet.com.tr
- 14 Mart 2005)
Albüm yorumu (michaelshow.com):
Türk pop müziğine yeni merhaba diyen vokallerden biri olan Filiz ilk albümünde vasatın üstüne çıkamasa da gelecek adına kendi mutfağı ile kavrulabilecek bir vokal olabileceğinin sinyallerini verdi.
Kendi söz ve müziklerini yapan bu genç yorumcunun bu en büyük avantajı iken aynı zamanda albümde en büyük dezavantaj da olmuş. Daha genç olduğu için beste ve sözlerinde yeteri kadar olgun bir yapıyla karşımıza çıkamayan yorumcunun en büyük sıkıntısı ise şarkı söyleme tarzında .
Doksanlı yıllarda patlayan Türk pop müziği döneminde şarkı söyleyen Bendeniz – Zeynep – o dönem içinde yer yer Yıldız Tilbe tarzı vokal tarzında şarkı söyleyen Filiz’in bu şarkı söyleme tarzı maalesef artık geçerli değil. Slow şarkılarda bile daha dinamik daha agresif bir şarkı tarzı günümüz vokal trendinin çok uzağında şarkı söyleyen Filiz’in en büyük sıkıntısı şarkılarında duyguyu daha fazla verememesi . Şüphesiz daha genç bir vokal olması ve pazara yeni girmesinin sonucunda meydana gelen bu handikapı aşarsa gelecek adına başarılı sinyaller verebileceğini kanıtlayan Filiz ilk albümünün çıkış şarkısı “Çatır Çatır” hariç diğer şarkıların hemen hemen tamamına kendisi söz ve müzik yapmış.
Selim Çaldıran ile beraber çalışan ve iyi bir stüdyo soundu ve akustiğe yakın bir yer yer alaturka pop müzik soundu içeren albüm biraz daha trend bestelere sahip olsaydı daha başarılı olabilirdi yorumunu yapabiliriz.
Gelelim albümün repertuarına açılış şarkısı “Seviyorum Seni” hoş bir slow şarkısı iken albümün çıkış şarkısı 9/8 lik “Çatır Çatır” trende uygun bir şarkı olarak karşımıza çıkıyor.Belki düzeyi bakımından tartışılabilir ama dinlendikçe akıllarda kalan bir nakarat ve albümün en dinamik şarkısı olarak dikkatler çekiyor bu şarkı.
Slow “Bende Gizlisin” ve yer yer latin kokan “İhanet” balat kokan “Yalancı Dünya” vasatıa yakın tınlarken ne kötü ne de öyle aşırı tutku yaratacak şarkı değiller.
Pop alaturka “İnadına” albümde en dinamik üç şarkıdan biri olarak karşımıza çıkıyor, albümün bu bölümüne kadar dikkat çeken iki şeyden biri Selim Çaldıran’ın başarılı düzenlemeleri ve Filiz’in aynı tip yorumu oluyor.
Alaturka “Git Geri Dönme” pek fazla bir tutku yaratmazken albümde düzenlemesi ile en farklı şarkı olan “Az Giderim Uz Giderim”'da alaturka soundu ile seksenlerin pop soundunu harmanlaması ile Selim Çaldıran’ın düzenlemesi dikkatimizi çekiyor. Melodik bir nakarata sahip bu şarkı da Filiz’in yorumu ise maalesef havada kalıyor.
Yıldız Tilbe kokan bir düzenlemeye sahip “Ayrı Ayrı Bedenler”'in sonrasında orijinali bir Yunan bestesi olan ama albümde Hasan Köprülü bestesi olarak lanse edilen “Kaçma”yı dinliyoruz. Albümün en renkli ve farklı ikinci bestesi olan bu besteyi de dinleyince iki şey geliyor aklımıza. Keşke Filiz ilk albümünde bu kadar yoğunlukta kendi bestelerini kullanmayıp bu tarz bir iki şarkıyı yorumlasaydı. İkinci aklımıza gelen şey ise keşke Hasan Köprülü Stelios Rokkos’un beste ve yorumuyla Yunan müzik pazarında oldukça büyük bir popülarite sağlayan “Handra Handra” adlı besteye yani albümde yer alan en son şarkı “Köprü”'ye kendisini besteci olarak göstermeye çalışmasaydı. Bu hem etik dışı hem de Filiz adına olumsuz bir gelişme olmuş.
Sonuç olarak gayretli bir albüme imza atan Filiz biraz daha pişmesi, kendi bestelerinin dışında da şarkılar söylemeye başlaması durumunda ileriki albümlerinde daha da başarılı olacaktır.
(Kaynak:
www.michaelshow.com
- 2004)