Cumhuriyet gazetesinin düzenlediği “Ses Kraliçesi” yarışmasını Hudadat Şakir Hanım kazandı.

Paris’teki bir film şirketinin düzenlediği uluslararası ses yarışmasının Türkiye bölümü, Cumhuriyet gazetesince gerçekleştirildi. Yarışmaya katılan 38 kişiden Hudadat Şakir Hanım, 20 Jüri üyesinden 16’sının oyuyla (İlk) ‘Türkiye Ses Kraliçesi’ seçildi. (www.kadimdostlar.com)

İlk pop starımız

Geçenlerde Zekeriyaköy Rotary Kulübü’nün toplantısında konuşmacıydım. Türk pop müzik tarihini anlatacaktım. Konuşmama, “Sizce Türkiye’nin ilk pop starı kimdir?" sorusuyla başladım.

Erol Büyükburç diyen de oldu Alpay diyen de... Ajda Pekkan’dan, Alagözler’e, Barış Manço’dan tango söyleyen starlarımıza kadar bir çok isim sıralandı...
1950’li yıllara kadar indiler ama daha eskilere uzanan çıkmadı.
Ben anlatmaya başladım:

Cumhuriyetin ilk yılları... Genç Türkiye Cumhuriyeti içte ve dışta mücadele veriyor. İçte laikliğin dinsizlik, şapka ve kravat takmanın gavurluk, alafranga müziğin kafirlik, sinema ve tiyatroya gitmenin züppelik olmadığı anlatılmaya çalışılırken, dışarda da kültürel alanda kabul görme mücadelesi bu...

1928’de Feriha Tevfik güzelliğiyle dünyayı kendine hayran bıraktıktan sonra 1930’da Cumhuriyet Gazetesi’nin açtığı müzik yarışmasında Hudadat Şakir Hanım (Hudadat Şakir Turalı) 30 Kasım 1930 tarihinde yarışmayı kazanarak Türkiye’nin ilk ses kraliçesi oluyor. Batı müziği dalında 38 yarışmacının arasında, 20 Jüri üyesinden 16’sının oyunu alan Hudadat Şakir Hanım aynı zamanda ülkemiz tarihinin ilk pop starı.

Birincimiz Fransa’nın Nice şehrinde 16 ülkenin katılacağı müzik yarışmasında Türkiye’yi temsil etmeye giderken repertuvarına halk türkülerimizi de katıyor. Ya da o günlerdeki deyişle milli halk şarkılarını...

Şarkıcımız Nice’e hareket ederken beyanat veriyor: “Gayem bütün dünyaya Türk kadınının sesini duyurmaktır. Yoksa beynelmilel bir müsabakada birinciliği kzanacağımı ümit edecek kadar hayalperest değilim.”

Hudadat Şakir Hanımın boy boy tuvaletli (sırt ve göğüs dekolteli) fotoğrafları Cumhuriyet Gazetesi’nin günlerce sayfalarını süsler. Gazete yöneticileri Nice’deki yarışmaya katılmaktaki amacın, Türkiye’nin batılı devletler arasındaki yerini alma hedefinin altını çizmek olduğunu açıklarlar.
Ses kraliçemiz, “Türk bayrağı çekilmedikçe kat’iyen müsabakaya girmem...” diye beyanat verir.

Yarışmada Hudadat Hanım’ın ilk tegannisi çok beğenilir, bir Fransız gazetesi yarışmacımız için şöyle yazar: “Bu, halk huzurunda şarkı söyleyen ilk İslam hanımıdır.”

Ne radyo var ne televizyon. Ah neredesin evlerimize kadar giren Eurovision! Halk merakını ancak Cumhuriyet gazetesini okuyarak giderir; “... Müsabakadan sonra Fransız gazetecileriyle Fransızca, İngiliz- Amerikan gazetecileriyle İngilizce, Alman gazetecileriyle Almanca görüşerek münevver Türk kadınlığının yüksek mevkiini ve terbiyesini gösterdi ve muhataplarını hayran bıraktı. Nice gazeteleri, ses kraliçemizden sitayişle bahsediyorlar.”

İlk pop kraliçemiz 16 yarışmacı arasında 6. olur. Başarılı olduğu için de bir sinema filminde ‘La Chanson de Nations’ (Milletler Şarkısı) şarkı söyleme teklifi alır. Yarışmadan bir kaç hafta sonra film İstanbul’da da Gloria sinemasında gösterime girer ve halkımız Hudutan Şakir Hanım’ın sesini dinleme şansı bulur... (Ali Kocatepe Makalesi)

Kaynaklar:
arsiv.yeniasir.com.tr - Ali Kocatepe Makalesi

www.kadimdostlar.com

www.cumhuriyetarsivi.com - 01.12.1930